İcra ve İflas Hukuku

Ankara İcra – İflas Avukatı | Yılmaz Hukuk Bürosu olarak kısaca İcra ve İflas Hukuku’nun konusu hakkında bahsetmekte fayda vardır. Toplum içinde yaşayan bireyler gündelik hayatlarında çok sayıda hukuki ilişkilere girerler. Bu ilişkilerin bir türü de alacak-borç ilişkisidir. Borçlu, alacaklıya borcunu vadesinde ifa ettiği takdirde hukuki açıdan bir sorun ortada bulunmazken borcun ifası vade tarihinde gerçekleşmediği takdirde bir hukuki uyuşmazlık ortaya çıkmaktadır. Bu hukuki uyuşmazlığın nasıl çözüleceği, alacaklının alacağını nasıl temin edeceği önemli bir mesele olmaktadır.

 

Devlet öncesi toplumlarda bireyler alacaklarını zor kullanarak kendileri almıştır. Başka bir ifade ile ihkak-ı hak durumu ortaya çıkmıştır. Ancak bu durum toplum huzurunu bozmakta sonu gelmeyen kavgalara, tartışmalara sebebiyet vermiştir. Devlet aygıtının ortaya çıkması ile birlikte adalet ve güvenlik konuları devlete bırakılırken; borç-alacak-tahsil konuları da devletin sorumluluğuna girmiştir.

 

Modern dönemde alacaklı devletin cebri icra organına başvurarak alacağının borçludan gerekiyorsa cebren alınmasını talep etme imkanına kavuşmuştur. Ülkemiz hukuk sisteminde ise 2004 sayılı  İcra ve İflas Kanunu ile cebri icra organı olarak  icra ve iflas müdürlükleri görevlendirilmiştir. Bir ilama bağlı olmadan icra müdürlüğüne başvuruda bulunarak yapılan icra takipleri de  ilamsız icra takibi adını almaktadır. Ayrıca kamu alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılırken özel hukuk kişileri ve amme alacağı olarak kabul edilmeyen diğer alacakları için kamu tüzel kişileri de İcra ve İflas Kanununa göre alacaklarını tahsil edebilmektedir.

 

Öte yandan kişiler cebri icra organına başvurmadan önce devletin yargılama organı olan mahkemelere başvurarak hakkının mahkeme tarafından tespit edilmesini isteyebilirler. Kişilerin buradaki haklarının konusu paraya ilişkin olabileceği gibi para dışındaki eşyanın teslimi, çocuğun teslimi, bir yerin boşaltılması gibi konularda da olabilir. Verilen örnekleri çoğaltmak mümkündür. Mahkeme kararı ile tespit edilen hak ve alacaklar devletin cebri icra organı olan icra-iflas müdürlüklerince yerine getirilir. Buna  ilamlı icra takibi adı verilmektedir. Bilinmektedir ki mahkemelerin çoğu zaman ortaya koymuş oldukları hak tespitleri cebri icra organınca uygulanmadıkça borçlularca mahkeme ilamları yerine getirilmemektedir. Devletin zor kullanma yetkisinin başka bir ifade ile de cebir kullanma tekelinin önemi burada ortaya çıkmaktadır.

 

Yukarıda anlatıldığı üzere bir hak ve alacağın korunması, borcun ifa edilmesinin sağlanması İcra ve İflas Hukuku’nun konusunu oluşturmaktadır.  Ankara İcra – İflas Hukuku Avukatı | Yılmaz Hukuk Bürosu uzman avukatları, uzmanları ve icra katipleri ile birlikte müvekkillerine hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır.